15 Haziran 2019 Cumartesi

Türkiye’de Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler - 4

Mardin

Taş işçiliğinin en güzel örneklerinden Mardin eski şehir merkezi, yüzyıllardır hoşgörünün eksik olmadığı bir coğrafyada kurulu. Farklı dinlerin ibadet merkezleri, lezzetli yemekleri ve sıcakkanlı insanlarıyla Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kendine has bir şehir.
Mardin Arkeoloji Müzesi, Deyrulzafaran Manastırı ve gümüş işçiliği ile meşhur Midyat ilçesi görülecek yerlerden.

Selimiye Camii, Edirne

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Selimiye Camii, Edirne’nin sembolü olarak kabul ediliyor. Osmanlı padişahı II. Selim’in Mimar Sinan’a yaptırdığı cami, Türk-Osmanlı mimarisinin en güzel yapılarından biri. Sinan’ın 90 yaşında (bazı kaynaklarda 80 olarak geçiyor) yaptığı ve ustalık eserim dediği cami dünya mimarlık tarihi için de büyük önem taşıyor.

Mevlana Müzesi, Konya


Tarihi ve kültür miraslarıyla açık hava müzesi görünümünde olan Konya’nın en tanınan sembolleri arasında Mevlana bulunuyor. Mevlana Müzesi, Konya’yı ziyaret edenlerin mutlaka uğradığı noktalardan.
Ülkemizde en çok ziyaretçi ağırlayan müzeler arasında bulunan Mevlana Müzesi, 1926’dan bu yana müze statüsünde. Geçmişte Mevlana’nın dergahı olan yapı, Mevlana Türbesi olarak da anılıyor.

 

Şirince Köyü, İzmir

Maya takvimine göre yaşanacak kıyametin dünyada uğramayacağı iki yerden biri olarak adını tüm dünyaya duyuran Şirince, İzmir’in Selçuk ilçesinde zeytin ve üzüm ve şeftali ağaçlarıyla çevrili dağların arasında yer alan enfes bir Rum köyü.
Daha çok kısa süreli konaklamalar ve günübirlik turlarla ziyaret edilen Şirince’de birbirinden güzel ahşap butik oteller, hoş restoranlar ve bolca temiz hava var. Nesin Vakfı Matematik Köyü, Tiyatro Medresesi ve Nişanyan Evleri, Şirince’de mutlaka görülecek yerlerden.

 

Demre, Antalya

 Noel Baba’nın doğum yeri olarak bilinen Demre, Antalya’nın turizm merkezlerinden. Kaş-Kemer güzergahında olması nedeniyle yıl boyu tatilcilerin uğrak noktası olan Demre, Myra Antik Kenti ve kaya mezarlarıyla da tanınıyor.

Uluabat Gölü, Bursa


Uluabat Gölü, Bursa ile Karacabey arasında, Bursa şehir merkezine 30 km uzaklıkta bir kaçış rotası. Yaban hayatının gözlemlenebildiği doğal yapısı ile doğa severlerin rotasında sıkça yer alan Uluabat Gölü’ndeki Nailbey Adası, manastırı ile bölge tarihine ışık tutuyor.
Bu manastır Bursa ve çevresinde günümüze kadar ulaşmayı başaran en eski yapılardan. Turna, kefal ve sacan balıkları ile ünlü gölde sandallarla gezinti yapılıyor. Göle kadar gelmişken Gölyazı Köyü’ne uğramayı unutmayın.


Karain Mağarası, Antalya


 İnsanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından biri olan Karain Mağarası, bu özelliğiyle geçmişe ışık tutan bir nokta. Antalya’ya 30 km uzaklıktaki Yağca Köyü’ndeki mağara içerisinde alt Yontmataş’tan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi Prehistorik Çağlarda ve Klasik Çağ’ın izlerini taşıyan 11 metrelik kalın bir kültür dolgusu var. Mağaradan çıkarılan arkeolojik buluntular Karain Müzesi ve Antalya Müzesi’nde sergileniyor.

Gökçeada, Çanakkale

Çanakkale’nin en bakir bölgelerinden Gökçeada, tarihi Rum köyleri, üzüm bağları, gün batımı manzarası ve bozulmamış yapısıyla sakin bir yer arayanlar için ideal. Özellikle kış döneminde dinginleşen adada çok sayıda butik pansiyon ve otel bulunuyor.

Köyceğiz, Muğla

 Tarihi 4 bin yıl geçmişe uzanan bir liman kenti olan Köyceğiz, Muğla’nın ilçesi. Akdeniz’e bir kanalla bağlanan Köyceğiz Gölü’nün kıyısında yer alan Köyceğiz’in çevresinde çok sayıda gezilecek görülecek yer var. Kaunos Antik Kenti ve kaya mezarları, Sultaniye Kaplıcaları, Yuvarlakçay ve doğal yat limanı Ekincik görülesi yerler arasında.

Harran, Şanlıurfa


 Kubbeli evleriyle tanınan Harran, Şanlıurfa’nın güneyinde, Suriye ile komşu. Anadolu’nun ilk üniversiteleri arasında bulunan Harran Üniversitesi bölge tarihine ışık tutan önemli bir ören yeri. İlçe geçmişte Mezopotamya ile Akdeniz arasında önemli bir geçiş noktasıydı.

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder