10 Haziran 2019 Pazartesi

Gelibolu Yarımadası hakkında bilgi , Milli Parkı Gezi Rehberi

Gelibolu, Marmara Bölgesi’nin batısında, Çanakkale Boğazı’nın kuzeyinde, Avrupa yakasında, Gelibolu Yarımadası üzerinde kurulmuştur. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Gallipoli olarak da bilinen Gelibolu’da hayatlarını kaybeden 500,000 asker anısına kurulmuştur. Parkta abideler, eserler ve mezarlıklara ilaveten Tuz Gölü ve doğal güzelliği ile Arıburnu Kayalıkları yer alır. Yeşil tepelerdeki güzellikler, kumsallar ve mavi sular bu tarihi savaşta cesurca çarpışan askerlere şeref dolu bir dinlenme ortamı sağlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temellerinin atıldığı, Türkiye’nin ve Çanakkale’nin geçilmez olduğunu tüm dünyayı gösteren, eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yaşandığı bir yerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nu saf dışı etmek ve Rusya’ya yardım amacı ile İstanbul’a ulaşmak isteyen İtilaf Devletleri, güçlü donanmalarına güvenerek Gelibolu Yarımadası üzerinden saldırıya geçmişlerdi. Burada Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’in önderliğinde Türk Milleti’nin güçlü, insanüstü direnmesi ile karşılaştılar. Birinci Dünya Savaşı Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinin yapıldığı yerler Park içerisindedir. 250.000’i aşan Türk şehidinin kanları üzerinde yükselen anıtlar ve yine 250.000’i aşkın İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin kemiklerinin gömülü olduğu alanları içine alan milli park, bütün dünyaya barışın değerini anlatmaktadır.

3 ayrı kültür bölgesinin yani Balkanlar’ın, Ege’nin ve Anadolu’nun birleşim yeridir Gelibolu Yarımadası. Çanakkale Boğazı’nın Marmara Denizi’yle buluştuğu noktada yer alan bu özel yer, adını güzel şehir anlamına gelen Galli Polis kelimelerinden alır. Yüzyıllar boyunca Lidyalılar, Bizanslılar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar gibi birçok farklı medeniyete toprak olmanın, birçok kültürü içinde barındırmanın getirdiği tarihi zenginliğin yanı sıra Türk Milleti için de ayrıca bir öneme sahiptir bu kutsal topraklar.
Çanakkale Destanı’nın başlangıç noktası, bir vatan dolusu insanın yüreğinde durmadan kanayan yaradır Gelibolu. Nice bağrı yanık anaya, babaya, evlada yurt olmuş, nice şehidin kanıyla yıkanmıştır. Aziz vatanımız ve diğer tüm dünya ülkeleri için geçmişte bir dönüm noktası olan Gelibolu Yarımadası’nı tarihi önemi, gezilecek yerleri, kalbimize dokunan tüm özellikleriyle elimizden, dilimizden geldiğince anlatmaya çalıştık sizlere. Umarız bu blog yazısıyla sizin Gelibolu Yarımadası gezinize de rehber oluruz.
Konu Gelibolu Yarımadası olunca anlatacak çok şey çıktı ortaya. O yüzden kelimeler uzadı da uzadı. Yazının içeriğinde istediğinizi kolayca bulabilmeniz için içeriği maddeler halinde aşağıya bırakıyoruz

Çanakkale Zaferi Hakkında Tarihi Bilgiler


Çanakkale Zaferi, ülkemizin kaderini değiştiren, tarihe geçecek cümleleri baştan yazdıran bir kahramanlık destanı. Hepimizin gururla dinlediği bir galibiyetöyküsü aslında. Bu denli önem arz eden bir konuyu tam anlamıyla kelimelere dökmek mümkün değil. Ancak yine de bu tarihi zafer hakkında kısa bilgileri buraya eklemek istedik. Çünkü Gelibolu Yarımadası’nı gezerken bu bilgileri aklınızın bir köşesinde tutmak, oraların ruhunu anlayabilmek için olmazsa olmazlardan.
Hepimizin malumu, Birinci Dünya Savaşı’nda karşımızda olan İtilaf Devletleri’nin amacı Çanakkale Boğazı’nı geçerek tüm dünyanın peşinde olduğu İstanbul’u ele geçirmekti. Böylece Rusya’ya daha kolay yardım gönderebilecek ve Türk askerini de rahatça savaş dışı bırakabileceklerdi.
İşte, I. Dünya Savaşı’nın bu önemli cephesinde savaş 1915-16 yılları arasında cereyan etti. Düşman kuvvetleri, silahlar ve diğer teknik savaş malzemeleri açısından bizden çok daha üstündü. 18 Mart sabahı başlayan çatışmada İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı’na girdiler. Bu duruma cevap olarak Türk Ordusu karadan toplarla karşılık verince, Çanakkale tabiri yerindeyse yanmaya başladı.

Osmanlı Subayı komutasındaki Türk Ordu’sunun zekice yönetilmesi, Nusret Mayın Gemisi’nin bir gece önce tüm ışıklarını söndürerek, izini belli etmeden denize mayın döşemesi, Seyit Onbaşı’nın onlarca kilo ağırlıktaki mermileri sırtında taşıması Çanakkale Savaşı’nın hafızalara kazınanlarından.
Son olarak Çanakkale cephesinde yapılan savaşın, I. Dünya Savaşı’nın en kanlı muharebesi olduğunu da ekleyelim. Sadece bizden değil, birçok ülkeden sayısız insan burada yaşamını yitirdi. O gün birbirlerine karşı savaşan insanların torunlarının bugün her yıl Çanakkale’de anma etkinliklerine beraber katıldıklarını görebiliyorsunuz. Metrekareye 6.000 merminin düştüğü, 600 milyonda bir ihtimalin defalarca gerçekleşerek mermilerin havada birbirine çarptığı bir savaşın (hatta bütün savaşların) ne kadar anlamsız olduğunu bugün o insanlar bize gösteriyorlar.

Gelibolu Yarımadası Milli Parkı


Çanakkale il sınırları içerisinde yer alan Gelibolu Yarımadası Milli Parkı, içinde 1 ilçe (Eceabat) ve 8 köy barındırıyor. 1973 yılında millipark ilan edilen 33.400 hektarlık bu alanda yaşananları tek tek anlatmak ve akılda tutmak imkansız belki ama şurası kesin. Daha gezmeye başlarken bile insanın içini garip bir duygu sarıveriyor.
250.000’i aşan Türk şehidi ve yine 250.000’i aşkın İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin gömülü olduğu yerleri, onlar için dikilen anıtları, müzeleri ile Gelibolu Yarımadası, tüm dünyada en çok ziyaret edilen milli parklar arasında yer alıyor.

Çanakkale Şehitlikleri

Gelibolu Yarımadası’na girer girmez öyle bir huzur ve öyle bir hüzün kaplıyor ki insanın içini. Hani anlatılmaz yaşanır diye dilden dile gezen bir deyim var ya, işte tam da öyle. İki zıt duygunun birbirine bu kadar yakıştığı başka bir yer daha yok sanırız. Bir de bunun üstüne, şehitlikleri gezerken minnet duygusu benliğinize tam ortasına gelip oturuveriyor.
Üstelik sadece kendi askerlerimiz için de değil, burada savaşıp hayatını yitiren farklı milliyetlerden insanlar için de aynı şeyleri hissediyorsunuz aslında. Tüm o şehitlikleri, yabancı askerler için yapılan anıtları gördükçe bir kez daha anlıyorsunuz burada ne şartlar altında bir savaş gerçekleştiğini ve Atatürk’ün Anzak Koyu’nda bulunan şu sözü daha da bir anlam kazanıyor o anlarda:
“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

Gelibolu Yarımadası’nda Gezilecek Yerler Haritası

 

Gelibolu’da gezilecek, görülecek o kadar çok nokta var ki insan hangi birine gideceğini şaşırıyor bazen. Mesela biz, Ege tarafına her gidişimizde, altımızda araba da varsa kısa bir süreliğine de olsa mutlaka uğramaya çalışıyoruz GeliboluYarımadası’na.
Gittiğimiz her seferde de (bugüne kadar 3-4 kez oldu) elimizin altında o gün için uğramak istediğimiz yerlerin bir listesini bulundurduk. Aşağıda da kendi deneyimlerimizden oluşturduğumuz bir Gelibolu’da gezilecek yerler haritası paylaştık.
Resmin altındaki linke tıklayarak haritanın tamamına ulaşabilirsiniz.

Gelibolu Yarımadası’nda Gezilecek Yerler

Özellikle 18 Mart’ta yani Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü haftasında Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından ziyaretler başlar Gelibolu’ya. Bunun sebebi de buranın, hem ülkemizin kaderini değiştiren bir dönüm noktası hem de birçokülke insanını aynı gökyüzünün altında ve aynı hüzünlerle birleştirebilen özel bir mekan olması.
Fakat, biraz önce de bahsettiğimiz gibi Gelibolu Yarımadası’nda gezilecek yerler oldukça fazla. Yani bir gün ya da bir hafta sonu tamamını gezmek için yeterli gelmeyebilir. Tabii ki nispeten daha önemli olan yerlerini gezebilirsiniz ama her yanını karış karış göreyim derseniz bu süre yeterli gelmez ve göremediğiniz pek çok yer kalır.
O yüzden, planınızı en çok görmek istediğiniz yerlere göre yapın. Biz de aşağıda Gelibolu’da gezilecek yerleri elimizden geldiğince sıralayacağız sizlere.

Dur Yolcu Yazısı

 

Burada görülecek yerlerin başında, Çanakkale’den feribot ile karşıya geçerken sizi selamlayan ve insanın tüylerini diken diken eden bir yazı geliyor. Şair Necmettin Halil Onan tarafından yazılan ve insanın aklına kazınan bu dizeler 1960 yılında bölgede askerlik yapan Seyran Çebi tarafından yazılmış. Yanında da bir elinde silahı olan ve diğer eliyle yazıyı işaret eden bir asker silueti bulunuyor.
“Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir.”

Kilitbahir Kalesi


Feribottan karşı kıyıya yanaşırken gördüğünüz Kilitbahir Kalesi, indiğinizde de sizi ilk karşılayan yapı oluyor. Kale, 1452 senesinde Fatih Sultan Mehmet’in emri ile inşa edilmiş. İstanbul’un fethi sırasında Bizans’a boğazdan gelecek yardımı kesebilmek amacıyla yaptırılan kale, Çanakkale Savaşı sırasında da önemli bir görev üstlenmiş.
Eski adı denizin kilidi anlamına gelen Kild-ül Bahir olan Kilitbahir Kalesi, isminin hakkını verircesine her iki dönemde de görevini layığıyla yerine getirmiş. Yukarıdan bakıldığında yonca şeklindeki mimarisiyle dikkat çeken yapı, Kültür Bakanlığı tarafından korunması gereken kültürel varlık olarak tescillenmiş.
Kilitbahir Kalesi’ni 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 09:00’dan 19:00’a, 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ise 09:00’dan 17:30’a kadar ziyaret edebilirsiniz.
Kaleye giriş ücreti: 15 TL, Müze Kart geçerli.

Namazgah Tabyası

Kilitbahir Kalesi’nden çıktıktan hemen sonra Namazgah Tabyası* bulunuyor. Sultan Abdülaziz zamanında yapılan ve o zamanlardaki adı Rumeli Aziziye Tabyası olan yer, Çanakkale Savaşı sırasında Cuma namazlarını kılmak için en korunaklı alan olduğu için Namazgah Tabyası adını almış.
Çanakkale Boğazı’nın en dar noktasına yapılmış ilk ve en büyük tabya olan Namazgah Tabyası, kıyı savunmasının en aktif yapıldığı yerlerden. O yüzden burada verilen eşsiz mücadeleyi en iyi anlamlandırabileceğiniz noktalardan da biri aynı zamanda.
*Tabya: Bir yerin savunulması için özel olarak yapılmış ve silahlarla donatılmış alan.

Seyit Onbaşı Heykeli

 

Namazgah Tabyası’ndan sonraki ilk durağınız Seyit Onbaşı Heykeli olacak. Savaş sırasında yaptığı kahramanlıklar ile nam salan Seyit Onbaşı için yapılmış 2 adet heykel var burada. Biri deniz kıyısında, diğeri ise Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunuyor.
Çanakkale Savaşı’nın en bilindik isimlerinden biri olan Seyit Onbaşı’nın, kendisinden kat kat daha ağır olan top mermilerini onları kaldıracak düzenek bozulduğu için sırtına alarak taşıdığını hemen hepimiz biliyoruz. Ayrıca taşıdığı bu mermilerle İngiliz donanmasının en önemli zırhlısını denizin dibine gönderdiğini de bilmeyen yoktur. Ancak onun kahramanlıkları sadece bu bilinen olayla sınırlı kalmamış.
Savaşın kaderini değiştiren bu olay sonrasında köyüne dönen Seyit Onbaşı, Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını almış ve 50 yaşında zatürreden vefat etmiş.

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi

 

Buraya geldiğinizde mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri de hiç şüphesiz Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi. 2012 yılında açılmış olan 8600 metrekareye kurulu bu merkezde savaşın bütün ayrıntılarını öğrenebiliyorsunuz.
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, teknolojik simülasyon yöntemleriyle Çanakkale Savaşı’nı bizlere yaşatıyor, adeta tarihe can veriyor. 11 salondan oluşan ve 1 saat süren seanslara en fazla 50 kişi alınıyor. Eğer siz de katılmak isterseniz önceden rezervasyon yaptırmak zaman kaybetmemek adına faydalı olabilir.

Conkbayırı

Çanakkale Savaşları’nın en kanlı ve en şiddetli geçtiği yerlerden biri Conkbayırı. Hatta öyle ki Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine sarf ettiği o meşhur söz burada söylenmiş: “Ben size saldırmayı emretmiyorum, ben size ölmeyi emrediyorum”. Ayrıca Conkbayırı’nda Atatürk’ün saatinin parçalandığı ve ölümden kurtulduğu noktayı da görebilirsiniz.
Günümüzde 261 rakımlı bu tepede o zor günleri anmak için, Yeni Zellanda Ulusal Anıtı, Mehmet Kitabeleri ve Conkbayırı Atatürk Zafer Anıtı yer alıyor.  Alanın geri kalan kısmında ise Türk Siperleri, Atatürk’ün gözetleme yeri ve Üsteğmen Nazif Çakmak Anıtı görebilirsiniz.

Anzak Koyu

Nedense burası Gelibolu Yarımadası’nda bizi en çok etileyen yerlerden biri. Belki yukarıdan baktığınızda gördüğünüz manzaradan belki de hikayeler içerisinde ayrı bir hikaye barındırmasından ya da ismini savaşın diğer cephelerinden daha sık duymamızdan.
600 metre uzunluğunda, etrafı Arıburnu tepeleriyle çevrili olan Anzak Koyu, 1915 Çanakkale Savaşları’nda Anzaklar’ın buraya çıkartma yapması ve sonrasında bölgeyi ana üs olarak kullanmaya başlamaları sonucunda savaşın en ateşli cephelerinden biri haline gelmiş.
Anzak kuvvetlerinin Conkbayırı’nda verdiği ağır kayıplardan dolayı 25 Nisan Anzak Günü ilan edilmiş. Anzaklar her yıl bu tarihte bölgeye gelerek atalarının savaştıkları yeri ziyaret edip anma törenleri düzenliyorlar.

Lone Pine (Yalnız Çam) Mezarlığı ve Anıtı

Burası adını Anzak askerlerinin Gelibolu’ya yaptıkları çıkartma sırasında gördükleri tek çam ağacından almış. Çatışmalarda hayatını kaybeden 6103 kişinin anısına yapılan Lone Pine (Yalnız Çam) Mezarlığı ve Anıtı’nda mezarı bulunan askerlerin çoğunluğu Anzaklar’dan oluşuyor. 14 metre uzunluğunda olan anıtın ön tarafındaki panellerde, savaş sırasında kaybolan 4228 Avustralyalı askerin de adları yazılı.

57. Piyade Alayı Şehitliği


57. Piyade Alayı Şehitliği, temsili bir şehitlik olsa da Gelibolu’da gezilecek yerler içinde insanın içine en çok dokunan, yüreğini en çok sızlatan yerlerden biri bize göre. Yaşananları bilerek gidince, insanın içini saran minnet duygusu yumruk olup boğazına oturuveriyor.
Hemen herkes 57. Alay’ın hikayesini bilir ama buradan da kısaca anlatalım. Çanakkale Savaşı sırasında mermisi biten ve üzerine kendisinden kat kat büyük bir ordu gelmekte olan Türk askerlerine Atatürk şöyle seslenir;
“Ben size saldırıyı emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.”
Bu inançla süngüleri ile savaşmaya devam eden 57. Alay askerlerinin üçte ikisi şehit düşer. Ölüme giderek zaman kazandırdıkları 19.Tümen kalanların yardımına yetişir ve Anzak askeri, Conk Bayırı’ndan geri çekilmek zorunda kalır. Bu kahramanlığın anısına o günden beridir Türk Ordusu’nda 57. Alay kurulmaz.

Çanakkale Şehitler Abidesi

 

Çanakkale Şehitliği denildiğinde hiç şüphesiz gözlerde canlanan yer burası. Gelibolu’da en çok ziyaret edilen nokta.  Morto Koyu, Hisarlık Tepesi’nde yer alan anıt, tam 41.7 metre uzunluğunda, dört ayağının üzerinde göğe yükseliyor. 1.Dünya Savaşı sırasında bu bölgede gerçekleşen ve boğazın iki yakasını kana bulayan çatışmalarda şehit düşen askerlerimiz anısına inşa edilmiş Çanakkale Şehitler Abidesi. 1952 yılında yapımına karar verilen ve 1954’de temelleri atılan abidenin inşaatına, müteahhitlerin yolsuzlukları, nakit yetersizliği gibi sebeplerden dolayı birkaç kez ara verilmek zorunda kalınmış. Daha sonra Milliyet Gazetesi’nin başlatmış olduğu kampanya ile yeterli para toplanarak 1960 yılında şehitliğin yapımı tamamlanmış.
Ayrıca anıtın bahçesinde isimleri belirlenmiş 59.408 asker için sembolik bir mezarlık bulunuyor. Bu mezarlardan sadece bir tanesi gerçek. O da Arıburnu Muhaberesi’nden sonra Avusturalya’ya götürüldüğü söylenen bir Türk askerine ait kafatası. 2003 yılında Türkiye’ye iade edilmiş. Bu mezarlığın isim kısmında ise Meçhul Asker yazıyor.

Seddülbahir Kalesi

1659 yılında Venediklilere karşı boğazı daha güçlü bir şekilde savunabilmek amacıyla IV. Mehmet zamanında yaptırılmış olan Seddülbahir Kalesi, Çanakkale Savaşı’nda ilk saldırıyı alan nokta olmuş. 3 Kasım 1914 yılında İttifak Güçleri tarafından 17 dakika boyunca bombalanan kale büyük tahribat almış. Savaşın ilk kayıplarını da burada vermişiz. 5 subay ve 81 erden oluşan birlik için yapının sol tarafında İlk Şehitler Anıtı bulunuyor.

Gelibolu Yarımadası’nda Gezilecek Diğer Yerler

Çanakkale 57. Alay şehitliği
Yazının birçok yerinde belirttiğimiz gibi burası oldukça büyük bir alanı kapsıyor ve neredeyse her adım başında bir şehitlik, anıt veya anıt mezar var. Bizim yukarıda anlattıklarımız aslında savaşın en kritik noktalarında bulunanları kapsıyor. Eğer altınızda arabanız varsa bunları bir gün içerisinde rahatça gezebilirsiniz.
Gelibolu Yarımadası’nda gezilecek tüm yerleri görmek için ise en az 2 güne ihtiyacınız var, o da altınızada araba varsa. Ancak buraya geldiğinizde asıl amacınız her yerini görmek değil, orada yaşananları hissetmek, anlamak, anlamlandırmak ve savaşın ne kadar gereksiz bir şey olduğunu kavramak olmalı. O yüzden her yeri göreceğim kaygısıyla koştur koştur gezmemenizi tavsiye ederiz.

Çanakkale Şehitlikleri Giriş Ücretleri ve Ziyaret Saatleri

 

Çanakkale Şehitlikleri, yolu düşen herkesin uğramadan geçmek istemediği bir bölge. Dolayısı ile yolunuzun Çanakkale’ye düştüğü saat belki akşam belki gece olabilir ve aklınıza hemen bir soru takılır; Çanakkale Şehitlikleri kaça kadar açık acaba?
Burası bir kapalı alan müzesi olmadığından ziyaret saati uygulaması bulunmuyor. Yani siz yeter ki gelmek isteyin. Kapılar size hep açık.  Girişlerde bulunan kapılar Alan Kılavuzları ve ziyaretçi kontrolünü sağlayabilmek amacıyla kullanılıyor, mesai saati bitince kapanıyor ancak ziyaretçilere engel teşkil eden bir durum yok.
Ancak şunu belirtmekte fayda var, alanda ışıklandırma yetersiz, o yüzden gece gelirseniz ancak ışığın elverdiği ölçüde görebilirsiniz.
Bu arada, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi  son ziyaretçilerini 17.30’da kabul ediyor. Yani yukarıda bahsettiğimiz sinevizyonda son gösterime 17.30’da girilebiliyor, planlarınızı yaparken göz önünde bulundurun.

Gelibolu Yarımadası’na Nasıl Gidilir?

 

Buralara özel araç ile gelmek hem kolay ulaşım hem de rahatça gezebilmek için en mantıklı seçenek aslında. Çünkü şehitlikler yarımadanın her köşesine yayılmış durumda. Eğer özel araçla gelme imkanınız yoksa bölgeye tur yapan birçok firmadan birini tercih etmeniz araçsız gelmenizden daha doğru olur diye düşünüyoruz.
Özel araçla gelecekler için İstanbul, İzmir ve Bursa taraflarından ulaşımı nasıl sağlayacaklarını aşağıda ayrı ayrı paylaşalım.

İstanbul’dan Ulaşım

Tem otoyolunu kullanarak Tekirdağ üzerinden Malkara ve Keşan’ı geçtikten sonra Gelibolu’ya ulaşabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 4 saat sürüyor.

İzmir’den Ulaşım

E87 otoyolu üzerinden Çanakkale’ye ulaştıktan sonra Gelibolu Yarımadası’na geçebilmek için Kilitbahir veya Eceabat’a giden arabalı feribotlardan birini kullanmanız gerekiyor.

Bursa’dan Ulaşım

E90 otoyolu üzerinden Çanakkale şehir merkezine gelip yine buradan Kilitbahir veya Eceabat’a giden feribotlardan birini kullanmanız gerekiyor.

Gelibolu Yarımadası’nda Nerede Kalınır?

Gelibolu Yarımadası, burada yaşanan savaşın dışında hem tarihi öneme sahip bir bölge hem de deniz tatili yapılabilecek bir yer olduğu için yılın her mevsiminde turist ağırlıyor. Tabii ki 18 Mart Çanakkale Zaferi ve 25 Nisan Anzak günü haftalarında çok daha yoğun oluyor buralar. O yüzden istediğiniz otelde kalabilmek için rezervasyonunuzu önden yaptırın sonra sıkıntı yaşamayın deriz.
Bölgede konaklama seçenekleri şehir otelleri, pansiyonlar ve apart otellerden oluşuyor. Gallipoli Konuk Evi, Taş Konak Butik Hotel, Hompton By Hilton Çanakkale, 8 Rooms Butik Otel misafirlerinin memnun kaldığı otellerden.

Gelibolu Yarımadası Nasıl Gezilir?

 

Gelibolu tarihi önemi ve maneviyatı çok yüksek bir bölge, daha önceki başlıklarımızda bundan sık sık bahsettik. İster günlük turlara katılarak isterseniz de bireysel olarak bu özel bölgeyi gezebilirsiniz. Ancak Gelibolu Yarımadası çok büyük bir alana kurulu ve her yanı ayrı özel.
Hiçbir yerini kaçırmadan gezmek istiyorum derseniz eğer kesinlikle özel araç ile gelin deriz ve geziye başlamadan mutlaka bir şehitlik haritası edinin. Hatta mümkünse bir de rehber. Ancak bu pek mümkün olmuyor bireysel gezenler için. O yüzden bilgi veren tabelaları atlamadan okuyun deriz. İşte o zaman tam anlamıyla ve hissederek gezmiş olursunuz burayı.

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder