İstanbul, dünyaca ünlü turistik şehirlerden bir tanesi. Her yıl
milyonlarca yerli ve yabancı turist bu şehri ziyarete geliyor. Dünyanın
en güzel şehri olan İstanbul’a çok eski zamanlarda Fransa İmparatoru
Napolyon Bonapart bile aşık olmuş. Hatta İstanbul için “Dünya tek bir
ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.” sözünü söylemiş.
Konumundan dolayı yedi tepe üzerine kurulmuş olan İstanbul, eski zamanlardan beri pek çok uygarlığın hakimiyeti altına girmiş. Bu nedenle şehirde gezilebilecek pek çok tarihi yapı mevcut. İstanbul’un yedi tepesi olarak bilinen yerler ise Topkapı Sarayı tepesi, Çemberlitaş tepesi, Beyazıt tepesi, Fatih tepesi, Yavuz Selim tepesi, Edirnekapı tepesi ve Kocamustafapaşa tepesidir. Bu yedi tepeli şehirde gezilip görülmesi gereken çok fazla yer. Gelin bu Yeditepeli şehirde gezilecek yerlere yakından bakalım:
İstanbul gezilecek yerler listemizin en önemli bölümünü doğal olarak şehirdeki tarihi yapılar oluşturuyor, bu nedenle İstanbul gezilecek yerler rehberimizin ilk bölümünde şehirdeki en önemli yapılar hakkında bilgi vermek istiyorum. Dilerseniz ilgili linklere tıklayarak tarihi yapılar hakkında detaylı bilgilere ve fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
Tarihi Yarımada‘nın en görkemli yapısı sayılan Ayasofya, Osmanlı’nın kudretli zamanlarında alınan önemli kararlara şahitlik eden Topkapı Sarayı, imparatorluğun son dönemlerine ait Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları mimarilerinin yanı sıra barındırdıkları zenginliklerle kentin ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğunun kanıtı niteliğindeler.
Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı alışveriş yapacakların yüzlerce yıldır kentte uğradıkları ilk adreslerken, Soğukçeşme Sokağı birbirinden güzel evleri ile sivil mimariye meraklı gezginlerin vazgeçilmezi konumunda.
Bunlar dışında İstanbul gezilecek yerler listemizdeki diğer önemli tarihi yapılara Yerebatan Sarnıcı, Yıldız Sarayı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı‘nı ekleyebiliriz.
Günümüze gelen Ayasofya’nın son inşasını İmparator Justinianos
527-565 yılında yaptırmış. Mimarları İsidoros ve Anthemios’dur. Yaklaşık
5 yıl gibi kısa bir süre içinde bu büyük kiliseyi inşa etmişler.
Günümüzde müze olarak hizmet veren Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün
emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrilmiş.
Sultan Ahmet Cami, Osmanlı’nın 14.padişahı olarak hüküm sürmüş olan
I.Ahmet’in yaptırdığı muhteşem mimarisi ile turistleri kendine çeken bir
yapı. Büyük 6 tane minaresi olan cami 4 Ocak 1610 yılında yapılmaya
başlanmış. Osmanlı ve Bizans mimarisinin izlerini yakından
görebileceğiniz Sultanahmet Cami’sini Sedefkar Mehmet Ağa yapmıştır.
Mimarın en büyük özelliği Mimar Sinan’ın öğrencilerinden biri olması.
Cami, Mavi Cami yani Blue Mosque olarak da biliniyor. Bu ismi içerisinde
bulundurduğu mavi çinilerden alıyor.
Mimar Sinan’ın şehre kazandırdığı muhteşem yapılardan biri
Süleymaniye Cami. Kalfalık eseri olarak nitelendirdiği camiyi, 1558
yılında bitirmiş. Caminin en büyük özelliği hocanın okuduğu dua, her
bölümde eşit bit şekilde duyuluyor. Bunun için Mimar Sinan çok büyük bir
çaba harcamış. Bunun için çok ilginç bir yöntem kullandı. 65 tane içi
boş turşu küpünü, ana kubbenin etrafında bulunan duvarlara ağızları
aşağıya bakacak şekilde yerleştirmiş. Küplerin aralarını da yumurtanın
beyazı ile sıvamış. Bu sayede akustik tam istenildiği gibi olmuş.
Dolmabahçe sarayı şehrin en önemli diğer yapılarından birisi.
Dünyamın dört bir yanından pek çok yabancı turist bu sarayı görmek için
İstanbul turu yapıyor. Osmanlı’nın 31. Padişahı olan Sultan Abdülmecid
tarafından yapılmış. 1856’da bitirilen saray kapılarını hizmete açmış.
İçeride görebileceğiniz çok güzel bölümler bulunuyor. Selamlık, Muayede
Salonu ve Harem daireleri bunlardan sadece bazıları. Selamlık Sarayın en
önemli bölümlerinden biri. Burada devlet işleri konuşulup idare
edilirmiş. Sarayın iç dekoru da görenleri hayran bırakıyor. Sarayın dışı
kadar içi de çok güzel bir şekilde yapılmış. Ayrıca Sarayı Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk’te kullanmış. 1927 – 1938 yılları arasında Atatürk
burada kalmış ve saraydaki odasında da vefat etmiştir.
İstanbul’da gezilecek mimari güzelliğe sahip bir diğer yapı da
Çırağan Sarayı. Dolmabahçe gibi Çırağan’da İstanbul boğazı kenarında
konumlanan bir saray. Sultan Abdülaziz tarafından 1871 – 1876 yıllarında
yaptırılmış. Günümüzde otel olarak hizmet veriyor. İç mimarisi
görülmeye değer bir güzellikte. Ayrıca Dolmabahçe Sarayı’nı gezerken
gördüğünüz aslan heykelleri aslında Çırapan Sarayı’na aitmiş. Ama Sultan
Abdülmecid Dolmabahçe’ye geçerken, bu aslan heykellerini de yanında
götürmüş.
1453 yılında Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra 1460
yılında yapımına başlanmış. Yapımı 18 yıl sürmüş ve 1478 yılında
bitirilebilmiş. Osmanlı zamanında pek çok padişaha ev sahipliği yapmış.
Cumhuriyet kurulduktan sonrada müzeye çevrilmiş. Topkapı Sarayı Müzesi
ziyaret saatleri yaz ve kış aylarında farklılık gösteriyor. Bu iki
dönemde de Salı günleri müze hep kapalı oluyor. Kış ayları olan 30 Ekim –
15 Nisan tarihlerinde sabah 09:00 – 16:46 arasında ziyarete açık. Yaz
ayları ise 15 Nisan – 30 Ekim tarihleri arasında 09:00 – 18:45 arası
ziyaret edilebilir.
İstanbul’da kesinlikle görülmesi gereken bir yer Yerebatan Sarnıcı.
Topkapı Sarayı yakınlarında bulunuyor. Çok önceden bu sarnıcın üzerinde
bir bazilika bulunuyor. Bu nedenle Yerebatan Sarnıcı, Bazilika Sarnıcı
olarak da biliniyor. Sarnıç yerin altında bulunuyor. İçeride upuzun 336
tane sütun var. Bu sütunlardan iki tanesinde Medusa Başı Heykeli
bulunuyor. Ayrıca sarnıcın içerisi su dolu ve iskele şeklinde yürüme
yerleri yapılmış. Su olan kısımda büyük büyük balıklar yüzüyor. Alanın
güzelliğine onlarında büyük bir katkısı var.
Miniatürk, İstanbul’a gelen turistlerin en çok gittiği adreslerden
biri. Burası çok farklı bir müze. İçeride pek çok ünlü yapının minyatür
hali sergileniyor. Anıtkabir, Haydarpaşa Garı, Peri Bacaları, İzmir Saat
Kulesi ve daha fazlası burada. Ayrıca içeride Kristal İstanbul Müzesi
bulunuyor. Burada 16 tane ünlü tarihi eser kristal camın içinde lazer
yöntemi ile üç boyutlu olarak sergileniyor. Eserler bu yöntemle çok
farklı bir görünüme sahip oluyor.
67 metre yüksekliğe sahip olan Galata Kulesi, İstanbul’un
simgelerinden biri. İstanbul’da yapılacakların başında bu kulenin
tepesinden şehrin manzarasını izlemek bulunuyor. Galata Kulesi’nin
tarihine bakacak olursak 528 yılında Bizans İmparatorlarından Anastasius
Oilosuz tarafından yaptırılmış. Fener kulesi olarak ahşaptan yapılmış.
Ama İstanbul’da çıkan büyük bir yangında yanarak büyük bir hasar görmüş.
Sonrasında Cenevizliler tarafından 1348 yılında taş ile tekrar
yapılmış. 1453’te İstanbul fethedilince de Osmanlı’nın eline geçmiş.
İstanbul Boğazı’nın ortasında bulunan Kız Kulesi, Damalis ve Leandro
isimleri ile de biliniyor. Yapılan araştırmalara göre milattan önce 341
yıllarını işaret eden yapımı ile ilgili bulgular elde edilmiş. İstanbul
fethedildikten sonra yerine yapılmış olan kule yıkılıp yerine ahşap bir
kule inşa etmişler. Ama tabii bununda kaderi ahşaptan yapılan ilk Galata
Kulesi gibi yanarak sonlanmış. Sonra 1725 yılında tekrar inşa edilmiş.
Üsküdar sahilden kalkan küçük tekneler ile buraya kolayca ulaşılabilir.
İçeride bir restoran bulunuyor. Dileyenler burada yemek yiyebilirler.
İstanbul’un Sarıyer taraflarında bulunan büyük bir botanik park.
Huzur bulacağınız türden bir yer. İstanbul’un kalabalığından burada
uzaklaşabilirsiniz. 290 hektarlık bir alan üzerine kurulu olan park
içerisinde 2000’den fazla çeşitte bitki bulunuyor. Atatürk Arboretumu
hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz “İstanbul’da huzur bulacağınız bir yer: Atatürk Arboretumu” adlı yazımızı okuyabilirsiniz.
Konumundan dolayı yedi tepe üzerine kurulmuş olan İstanbul, eski zamanlardan beri pek çok uygarlığın hakimiyeti altına girmiş. Bu nedenle şehirde gezilebilecek pek çok tarihi yapı mevcut. İstanbul’un yedi tepesi olarak bilinen yerler ise Topkapı Sarayı tepesi, Çemberlitaş tepesi, Beyazıt tepesi, Fatih tepesi, Yavuz Selim tepesi, Edirnekapı tepesi ve Kocamustafapaşa tepesidir. Bu yedi tepeli şehirde gezilip görülmesi gereken çok fazla yer. Gelin bu Yeditepeli şehirde gezilecek yerlere yakından bakalım:
İstanbul’da gezilecek yerler
Şehirde gezip görmeniz gereken çok fazla tarihi yapı yap. Camiler, kiliseler, saraylar ve müzeler hepsi yerli ve yabancı turistlerin ziyaretini bekliyor. Sizler için bu yerleri sıraladık. İşte İstanbul’da gezilecek yerler:İstanbul gezilecek yerler listemizin en önemli bölümünü doğal olarak şehirdeki tarihi yapılar oluşturuyor, bu nedenle İstanbul gezilecek yerler rehberimizin ilk bölümünde şehirdeki en önemli yapılar hakkında bilgi vermek istiyorum. Dilerseniz ilgili linklere tıklayarak tarihi yapılar hakkında detaylı bilgilere ve fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
Tarihi Yarımada‘nın en görkemli yapısı sayılan Ayasofya, Osmanlı’nın kudretli zamanlarında alınan önemli kararlara şahitlik eden Topkapı Sarayı, imparatorluğun son dönemlerine ait Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları mimarilerinin yanı sıra barındırdıkları zenginliklerle kentin ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğunun kanıtı niteliğindeler.
Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı alışveriş yapacakların yüzlerce yıldır kentte uğradıkları ilk adreslerken, Soğukçeşme Sokağı birbirinden güzel evleri ile sivil mimariye meraklı gezginlerin vazgeçilmezi konumunda.
Bunlar dışında İstanbul gezilecek yerler listemizdeki diğer önemli tarihi yapılara Yerebatan Sarnıcı, Yıldız Sarayı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı‘nı ekleyebiliriz.
Ayasofya
Ayasofya’nın tarihi ,Doğu Roma İmparatorluğu’na kadar uzanır. Romalıların şehirde yapmış olduğu en büyük kilisedir. Ayasofya aynı yerde 3 kez inşa edilmiş. İlk inşasında Megale Ekklesia yani Büyük Kilise olarak adlandırılıyor. Sonrasında ise Aysofya adı ile anılmaya başlanmış. Ayasofya’da Kutsal Bilgelik anlamına geliyor. Burası Roma İmparatorluğu boyunca taç giyme törenlerinin yapıldığı bir alan olarak kullanılmış. Zamanında başkent olan İstanbul’un en büyük kilisesi olarak kullanılıyormuş.
Ayasofya
Sultan Ahmet Cami
Sultan Ahmet Cami
Süleymaniye Cami
Süleymaniye Cami
Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı
Çırağan Sarayı
Çırağan Sarayı
Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı
Yerebatan Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı
Miniatürk
Miniatürk
Galata Kulesi
Galata Kulesi
Kız Kulesi
Kız Kulesi
Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumu
Çamlıca Tepesi
Çamlıca Tepesi
İstanbul’da alışveriş
Tarihi Kapalı Çarşı
Mimarisinin büyüklüğü ve ihtişamı ile ön plana çıkan Kapalıçarşı, 500 yılı aşkın süredir İstanbul’un en önemli ticaret merkezlerinden birisi olarak anılıyor. İçeriği sayesinde her yaştan alışveriş tutkununu kendisine çeken çarşı ayrıca kökleri Selçuklulara dayanan, Osmanlı döneminde gelişen zengin bir kültürel yapıyı bünyesinde barındırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder