14 Haziran 2019 Cuma

Anadoluda, Türkiye’de Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

Alaçatı, İzmir


Ünü Türkiye sınırlarını aşan Alaçatı, İzmir Çeşme’ye bağlı bir mahalle. Arnavut kaldırımlı taş sokakları, rengarenk butik otelleri, konsept atölyeleri, hoş kafeleri ve Ege mutfağından lezzetler sunan restoranları ile Alaçatı, yaz aylarında yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Alaçatı aynı zamanda dünyanın en iyi rüzgar alan bölgelerinden. Rüzgar sörfü eğitimi veren okullar, muhteşem plajlar ve fotoğraf stüdyosuna dönüşen sokakların tadını çıkarın.

Adalar, İstanbul


 İstanbul’a en yakın mesafedeki tatil rotalarından Adalar, İstanbul’un tüm kalabalığı ve stresinden uzaklaşmak için bire bir. Büyükada, Kınalıada, Burgaz, Sedef Adası ve Heybeliada’dan oluşan Adalar İstanbul gezilecek yerlerin başında geliyor. Yaz aylarında hareketlenen plajlar, hoşgörü kültürünü yansıtan kiliseler, leziz atıştırmalıklar ve dondurmalar ve faytonlar ada kültürünün akla gelenleri.


Saklıkent Kanyonu, Muğla

 

 Muğla Seydikemer Saklıkent Milli Parkı’nın içerisinde yer alan doğa harikası Saklıkent Kanyonu, 18 kilometre uzunluğundaki bir vadide. Güneş ışınlarının giremeyeceği kadar dar ve yüksek olan bu kanyonun buz gibi sularında yürümek heyecan verici.

Balıklıgöl, Şanlıurfa

Peygamberler Şehri Şanlıurfa’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunan Balıklıgöl, Aynzeliha ve Halil-ür Rahman göllerinden oluşuyor. İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak kabul edilen göl, kutsal balıklarıyla ünlü.

Aspendos Antik Kenti, Antalya

Antik tiyatrosu ile tanınan Aspendos Antik Kenti, Antalya’nın Serik ilçesinde, şehir merkezine 39 km uzaklıkta. Yunan efsanesine göre, şehir Truva Savaşı’ndan sonra Pamphylia’ya gelen kahraman Mopsos liderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kuruldu.
Dünyanın en iyi korunan Roma tiyatroları arasında gösterilen Aspendos Antik Tiyatrosu 15,000 kapasiteye sahip.

Gölcük, Bolu

Etrafı çam, göknar, kayın ve gürgen ağaçlarıyla çevrili Gölcük, Bolu şehir merkezine 14 km mesafede. Tabiat Parkı olarak koruma altına alınan gölün çevresi 1300 metre, deniz seviyesinden yüksekliği ise 1217 metre.
Suni bir set gölü olan Gölcük, yıl boyunca gezmek, dinlenmek, fotoğraf çekmek, sportif olta balıkçılığı, bisiklet turu ve piknik yapmak isteyenlerin akınına uğruyor. Gölcük Tabiat Parkı, Bolu’nun en önemli turistik merkezleri arasında.

Abant Gölü, Bolu


Bolu Abant Dağları üzerinde krater ve birikinti gölü olan Abant, hem günübirlik hem de konaklamalı ziyaretlerin tercih ettiği doğayla baş başa bir tatil merkezi.


127 hektar genişliğindeki göl, denizden 1328 metre yükseklikte. 1988’de Tabiat Parkı ilan edilerek koruma altına alınan Abant Gölü, bitki ve hayvan varlığı açısından oldukça zengin.
Temiz havasıyla sporcu kafilelerinin de kamp alanı olarak tercih ettiği Abant Gölü, kışın kar altındayken muhteşem bir manzaraya sahip oluyor. Gölün çevresinde fayton, at ve bisikletle gezmek ve spor yapmak mümkün.


Bergama Antik Kenti, İzmir




Orta Çağ’ın en stratejik kentlerinden biri olan Bergama (Pergamon) Bergama Krallığı’nın başkentiydi. Parşömenin bulunduğu, su sesiyle psikoterapi uygulanan önemli bir sağlık merkezi olan, UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Bergama, dünyanın en dik antik tiyatrosuna da sahip.
İzmir şehir merkezine 1,5 saat uzaklıktaki şehirde Akropolis, Bergama Müzesi, Kızılavlu, Asklepion mutlaka ziyaret edilecek noktalardan.

 

 


 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder