19 Haziran 2019 Çarşamba

Efes Antik Kenti Tarihi , Tarihi Yapılar

Efes Antik Kenti Nerede?

Dünyanın yedi harikasından biri olan Efes Antik Kenti, Anadolu’nun en önemli antik şehirlerinden bir tanesidir. Günümüzde bu antik kentin sadece yüzde on beşi ortaya çıkarılmıştır. İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan antik kent, her yıl 1,5 milyon ziyaretçi ağırlar.
Hem kütüphane hem de antik kabir yapısını görebileceğiniz Celsus Kütüphanesi, Türkiye’nin en önemli açık hava müzesinin yer aldığı Efes Antik Kenti Tiyatrosu, antik çağda asillerin konaklama ihtiyaçlarını giderdiği Yamaç Evler‘in kesinlikle görülmesi gerekir.

Efes Antik Kenti, İzmir ili sınırları içerisindeki Selçuk ilçesindedir. Efes, kayda değer bir Yunan-Roma mirasına sahip olan ülkemizin en çok ziyaret edilen arkeolojik alanıdır. Efes Antik Şehri, Küçük Menderes Nehri’nin kıyıları alüvyonla doldurması sonucu yüzyıllar içerisinde denizden uzaklaşmış ve bu sebeple yerleşim alanları birkaç kez yer değiştirmiştir. Şehrin devamlı denize yakın alanlara taşınması sonucu, Efes şehri kalıntıları çok büyük bir alana yayılmış ve kent en önemli özelliği olan liman kenti olma durumunu sürdürmüştür.
Efes Antik Kenti Nerede Harita
  

Efes Antik Kenti Nerede Harita
Efes Antik Kenti Tarihi

Efes tarihteki en köklü kentlerden biridir. Tarihi boyunca dini, felsefi bir merkez olmuş ve deniz ticareti ile de zenginleşmiştir. Bu kadim şehrin tarihini kısa bir özet haline getirmeye çalıştım.
Efes Şehrinin Kuruluş Efsanesi Ve Kral Androklos

Efes Antik Kenti’nin kuruluş efsanesi, İstanbul’un kuruluş hikayesine kısmen benzemektedir. İki şehrin de kuruluş miti, Yunanistan’ın Delphi kentindeki Kahin’in esrarengiz kehanetleri ile başlar.

Antik çağda Atina Kralı olan Kodros’un (Codrus) oğlu Androklos (Androcles) babasının ölümünü takiben Atina’yı terk etmeye karar verir. Tarih öncesi Yunanistan’da böyle önemli kararlar almadan önce, Apollon Tapınağı’nın Kahin’ine danışılırdı. Androklos da Kahin’in huzuruna çıkar ve ona yeni bir başlangıç yapmak istediğini, fakat nereye gideceğini bilmediğini söyler.

Kahin, Androklos’a Doğu’ya gitmesini salık verir. Ege Denizi’ni aşacak ve karaya çıkacaktır. Bu yabancı diyarda “Balık bir işaret verecek, Domuz ise yol gösterecek” diye buyurur Kahin. Androklos ve beraberindekiler doğal olarak hiçbir şey anlamazlar. Öncelikli iş Ege Denizi’ni boydan boya geçmektir.


Androklos gemisi ile Ege’yi aşar ve bugün Küçük Menderes Nehri’nin denizle buluştuğu körfeze demir atar. Karaya çıkıp keşif gezisi yapan ekip, çok acıkmıştır. Denizden balık tutarlar ve ateşte pişirmeye başlarlar. Bu sırada balıklardan bir tanesi kıvranarak yere atlar. Çalıların içinde o ana kadar saklanmakta olan domuz ise balığı kaptığı gibi kaçar. Androklos atına atlar ve domuzun peşine düşer. Domuz tepelik bir alana doğru kaçmıştır. Androklos domuzu bir ok marifetiyle yere serer. Kehanet gerçekleşmiştir, balık işaret vermiş ve domuz yol göstermiştir. Androklos’un yeni kentini kuracağı yer, domuzun kanının aktığı topraklardır.
İyonya Birliği

Denizden ve karadan gelebilecek saldırılara karşı hakim bir tepede inşa edilen yeni Efes Şehri hızla gelişir ve refaha ulaşır. 12 kent devletinden oluşan İyonya (Ionia) Bağımsız Şehirler Birliği’nin önemli bir parçası haline gelir. Felsefi açıdan önemli gelişim kaydeder ve entelektüel dünyada bir merkez olur.
Tarihte Efes Artemis Tapınağı

Tarihte Efes Artemis Tapınağı
Artemis Kültü

Yunan Ay ve Av Tanrıçası Artemis Kültürüne bağlı olan Efes, bu tanrıçanın mitolojideki şanına yaraşır bir tapınak inşa eder. M.Ö. 800 yıllarından itibaren, Efes artık bir dini merkezdir ve Hac yolu üzerindeki önemli bir yer teşkil etmektedir.
Lidya Kralı Krezüs (Croesus)

M.Ö. 600 yıllarında oldukça zengin ve müreffeh bir şehir olan Efes’e Lidya Kralı Krezüs göz diker. Şehri hakimiyetine almak ve kaynaklarından faydalanmak istemektedir.

Ancak Efes halkı Tanrıça Artemis’e o kadar itimat etmektedir ki, şehri koruyacak güçlü surlar inşa etmezler. Şehir merkezine 1200 metre mesafedeki tapınaktan, Tanrıça Artemis’in şehri koruyacağını düşünürler.

Şehrin yok denilecek kadar zayıf savunma hatlarından ötürü, Efes Lidya Kralı’nın eline geçer. Efeslilerin bir kısmı şehir merkezinden sürülür ve Artemis tapınağına yakın bir alanda yaşamaya zorlanır. Şehir artık Lidya eyaleti haline gelmiştir.

Kral Krezüs, Artemis Tapınağı’na hak ettiği saygıyı gösterir . Öyle ki, onu daha da güzelleştirmek için dillere destan servetinden büyük bir bütçe ayırır.

 Pers İstilası

 

 

M.Ö. 550 yıllarında Persliler, Doğu’dan başlayarak Anadolu’yu istila ederler. Ege kıyılarındaki tüm İyon kentlerini ele geçirir ve hatta yakıp yıkarlar. Ancak Efeslilerin diplomatik başarısı sayesinde, Efes Kenti bu yıkımdan kurtulmayı başarır. Bunda Efes’in zengin bir liman kenti olmasının da etkisi vardır. Nihayetinde Pers Kralı’nı yüksek miktarda vergi verme sözüyle ikna etmek mümkün olmuştur.

Artemis Tapınağı’nın Yakılması

M.Ö. 356 yılında Herostratus isminde bir Efesli meczup, tarihe adını yazdırmak için Artemis Tapınağı’nı ateşe verir ve onarılamaz bir tahribata sebep olur. Tapınağın tamamen yeniden yapılması gerekmektedir. Efesliler tapınağın yeniden inşası için seferber olurlar.

Büyük İskender

Yeni tapınağın yapımına başlanacağı yıl, Büyük İskender tarihte görülmemiş büyüklükteki ordusu ile Anadolu’ya gelir ve Pers Kralı’nın peşine düşer. Hindistan’a kadar devam edecek askeri seferinin henüz başındadır.
İskender Efes Antik Şehri’ni çok beğenir ve tapınağın şöhretinden etkilenir. Tapınağın yeniden yapılmasını salık verir ve masraflarını kendisinin ödeyeceğini söyler. Yalnız tapınağın kendisine atfedilmesini ister. Efesliler akıllıca bir manevra ile İskender’i de kırmadan teklifi geri çevirirler. Daha önce başka bir Tanrı’ya atfedilmiş bir tapınağın, onun ismini gölgeleyeceği bahanesi ile Artemis Tapınağı olarak kalmasını sağlarlar.
Tekrar inşa edilmiş olan Artemis Tapınağı, o Helenistik dönemdeki güzelliği ile tarihe adını yazdırır. Öyle ki, Dünya’nın 7 Harikası arasında kendine yer bulur.

İskender Sonrası Diadoklar Dönemi

Büyük İskender (Alexander The Great) muhteşem bir dünya imparatorluğu kurmuş, ancak beklenmedik bir anda genç yaşta ölmüştür. İskender’in şekillendirdiği Makedonya İmparatorluğu, ölümünün ardından kendi generalleri arasında paylaşılır. Efes Antik Kenti’nin olduğu bölge ise Lysimachus isimli generalin hakimiyeti altına girer.
Lysimachus, oldukça maharetli bir yöneticidir. Limanın alüvyonla dolduğunu ve şehrin deniz kıyısından uzaklaştığını fark eder ve şehri taşımaya karar verir. Aksi taktirde Efes bir ticaret limanı olma özelliğini yitirecektir. Ancak Efesliler inat eder taşınmazlar. Bunun üzerine Lysimachus, şehrin lağımlarını tıkar ve Efesliler kokudan, pislikten ve hastalıktan kırılırlar. İstemeyerek de olsa taşınmaya karar verirler.
Lysimachus, Efes’in hiçbir zaman sahip olmadığı şehir surlarını da inşa eder ve şehir gerçek anlamda korunaklı bir kaleye dönüşür.
Efes’te Roma Yapısı Celsus Kütüphanesi
 
fes’te Roma Yapısı Celsus Kütüphanesi

Roma İmparatorluğu

 

 

Efes şehri de tüm Anadolu gibi Roma İmparatorluğu’nun himayesi altına girer. 1. Ve 2. Yüzyıllarda Roma’da hüküm sürmüş Evlatlık İmparatorlar (Nerva-Antonine Hanedanı) döneminde şehrin refahı zirveye vurur. Romalılar tarafından modern bir anlayışla yeniden inşa edilen şehir, muhteşem bir güzelliğe kavuşur.
Efes’in meşhur Celsus Kütüphanesi de bu dönemde inşa edilmiştir. Efes, Roma İmparatorluğu’nun Asya eyaletlerinin başkenti olacak kadar önemli hale gelmiştir.
Yunan Tanrıçası olan Artemis, aynı Pagan inanışın Roma İmparatorluğu’ndaki yansıması olan Tanrıça Diana’ya çevrildi.

Efes’te Hristiyanlık Mirası

Hz. İsa’nın ölümünü takiben, havarileri Anadolu’da ve dünyada birçok yere dağıldılar ve Hristiyanlığı yaydılar. Bu havarilerden Aziz Yunanna’nın (Saint John) ve İsa’nın annesi olan Azize Meryem’in Efes’e geldiği ve burada yaşadığına inanılmaktadır. Bu sebeple, Efes şehri Hristiyan Hac Yolu üzerinde önemli bir mevkidir.

Efes’in Gözden Düşmesi

Efes, Roma İmparatoru Hadrian tarafından limanı büyük çabalarla temizlendiği halde; denizden uzaklaşmaktan ve liman kenti olma özelliğini yitirmekten kurtulamamış ve bugünkü yerine gerilemiştir. Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları zamanında varlığını sürdüren Efes Kenti, 16. Yüzyıl’a kadar yerleşim yeri olma özelliğini korumuştur. Ne var ki, yıldan yıla ihtişamını ve önemini kaybetmeye devam etmiştir.

Efes Antik Kenti Giriş Ücreti Ne Kadar?

Efes günümüzde Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 3 ören yerinden biridir. Son yıllardaki ziyaretçi sayılarına göre Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Efes Antik Kenti en çok ziyaret edilen müzelerdir.
Efes Antik Kenti için giriş bileti ücreti 2019 yılı itibariyle 50 TL‘dir. Müzekart geçerlidir.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder